18 Nisan 2005 Pazartesi
Merhaba Arkadaşlar,
Bilgisayara yakınlığı kullanmakla
sınırlı olan, teknik olarak hiç anlamayan biriyim. Ancak, dile ilişkin
tartışmalar, haberler, yazılar ilgimi çektiği için genelde ilgisiz kalmam.
Aktaracağım anı doğrudan dille ilgili değildi, ama bir kavramın kullanımı
sorgulandığı için dili de tartışılan konuyu da ilgilendiriyordu kanımca.
Birkaç yıl önce bir ortamda “sanal aşk
var mı?” tartışması açıldı. Yazılım mühendisi olan bir arkadaşım: “Kim
yapıştırdı bu sanal lafını internete?” diye tepkisel bir soru sordu. “Sanal
ahlak, sanal beden eğitimi de diyelim oldu olacak!” biçiminde sürdürmüştü
sözlerini. Çevremde birçok kişi, “sanal alem işte”
deyip, insanların birbirlerini aldatması ya da bu tür tutum ve yaklaşımları doğal
bulması, bu nedenle de sorumluluk üstlenmekten kaçınması nedeniyle “sanal”
kavramını kullanmaz, ona kuşkuyla yaklaşırdım. Sonra aynı arkadaşım sanal ile
gerçek arasındaki ayrımı bir örnekle açıklamaya çalıştı. Sözcüğü sözcüğüne
anımsamıyorum ama örnek şöyleydi: “Mehmetcan Ayşenaz’a der ki: ‘Ayşenaz,
sanırım ben sana aşık oldum’ Şimdi Mehmetcan
‘sanırım’ dememiş olsaydı bu bir gerçek aşk olacaktı, dediği için sanal
aşktır.”
İyice meraklanıp küçük bir araştırma
yaptım. Büyük Larousse Ansiklopedisi’ni karıştırdım.
Sanal maddesi için yanlış anımsamıyorsam: “Gerçek değeri olmayan, mevhum”
biçiminde bir tanım yer alıyordu. Bir de geometride kullanıldığı
belirtiliyordu. Arkadaşımla da bu bilgileri paylaştım, “gerçekten ilginç”
diyerek. O da: “Evet, geometride de çember problemlerinde kullanılır
varsayımsal bir doğru parçası olarak” dedi. Büyük olasılıkla bir yanlış çeviri
dolayısıyla bu kullanımın yaygınlaşmış olabileceğini söyledikten sonra,
Amerika’da –kendisi orada yaşıyordu- insanları borsa işlemlerini internette
yaptıklarını, sanal kavramı internet için kullanıldığında ilgilerini çektiğini
söylemişti.
Paylaşmaya değer buluğum için yazmak
istedim. Gazetelerde bile “sanal alem” gibi başlıklar
var. Yanlış kullanım iyice yerleşmiş durumda.
Sevgiyle kalın, Selen