Özel İnsanlar



Geri Dön

Yitirdiklerimiz Yaşama Engel Olmasın
Sacit Serim (Ocak 2002)

Sevgili dostlar

İnsanlar yitirdiklerinin değerini yitirdikleri zaman anlıyorlar.

Bende bunlardan biriyim ve bundan dolayı sizlere gözü, göz hastalıklarını ve görme özürlülerin konumunu genel olarak anlatmak istedim.

GÖZ VE GÖZ HASTALIKLARI

Göz kafatası içinde orbita kemik yuvasında, yaklaşık 7-8 gr ağırlığında top şeklinde ön kısmı şeffaf bir küredir.

Her gözün hareketini sağlayan 6 kası vardır ve göz, vücudun en yoğun sinir hücrelerine sahiptir.

Hamileliğin 8. ayında henüz göz tam olarak oluşumunu tamamlamamıştır ve bu yüzden erken doğumlarda çocukların görme özürlü olma olasılığı yüksektir.

Özellikle erken müdahale edilebilmesi için çocukların 1 yaşına kadar göz muayenesinden geçirilmesi çok önemlidir.

Görme duyusunun gelişmesi, doğumdan sonra altı yaşına kadar devam eder ve bundan dolayı tespit edilen göz hastalıklarının tedavisi olasıdır.

İki göz arasındaki denge herhangi bir nedenle bozulmuş ise bir göz beyin tarafından tercih edilip diğer göz atıl kapasite ile kullanılır, bu da görme yeteneğini azaltır ve göz tembelliği oluşur.

Göz hastalıkları kalıtımsal, mikrobik, çeşitli kazalar, erken doğum, akraba evliliği, şeker hastalığı vb. sebeplerden oluşabilir.

Görmenin mekanizması aynı bir fotoğraf makinesine benzer. Işık saydam tabakadan (Cornea), göz bebeği (Diyafram) ve mercekten (Lens) geçerek girer ve ağ tabakaya (Retina) sonrada sinirler aracığıyla beyinde ki görme merkezine ulaşır.

Yaşlılıkta merceğin bulanıklaşmasıyla katarakt oluşur.

Gözün iç basıncının (göz tansiyonunun) artarak görme sinirini tahrip etmesine glokom denir.

Göz hareketlerinin uyumsuzluğu şaşılığı oluşturur.

Şeker hastalığı gözde kanamaya sebep olabilir.

En basit göz hastalığı kırma kusurudur. Uzak görme bozukluğuna miyop, yakın görme bozukluğuna hipermetrop denir. Bu durum, gözlük veya lens kullanılarak düzeltilebilir.

Halk arasında göz nakli denilince bir insan/hayvandan alınan gözün başka bir insana takıldığı kanısı yaygındır.

Fakat bunun bugünkü tıp teknolojisiyle bile yapılabilmesi olası değildir.

Göz nakli Saydam tabakanın (Cornea) bir kişiden alınıp başka bir kişiye nakil edilmesidir.

GÖRME ÖZÜRLÜ (KÖR) KİMDİR?

Görme özürlü kişi muhtaç, acınacak ve çaresiz bir insan değildir. Sadece görme duyusunu yitirmiş olduğundan farklı bir yazı sistemi kullanarak aynı eğitimi alan ve bağımsızca yürüyebilmek için beyaz baston kullanan kısacası bunun dışında diğer insanlardan hiçbir farkı olmayan kişilerdir. Koku alma, dokunma veya işitme duyuları kör olduğu için daha iyi çalışıyor değildir sadece bu duyularını sizden daha çok kullanmaktadır

GÖRME ÖZÜRLÜ OLMAK ÖNEMLİ BİR SORUN MUDUR?

Toplumun yanlış anlayış ve önyargıları, olanakların yetersizliği ve diğer insanlar ile arasındaki fırsat eşitsizliği sorun yaratmaktadır.

Bugün ülkemizde ulaşmak istedikleri hedef eşit hak ve olanaklara sahip olmak, toplumla kaynaşmak ve günlük yaşamlarını sürdürebilmektir.

Görme özürlü bir kişinin karşılaştığı her başarısızlık için körlüğünü bir mazeret olarak göstermesi ne kadar yanlışsa, toplumun da her başarının sağlanması için görmenin gerekli olduğunu ileri sürmesi o kadar yanlıştır.

GÖRME ÖZÜRLÜLER NASIL YAZIP OKURLAR?

Altı noktadan oluşan kabartma bir yazı sistemi kullanılmaktadır. Bu yazı sistemi, 1809 yılında Fransa'da doğan ve küçük yaşta görmeyi yitiren Louis Braille tarafından 1825 yılında icat edilmiştir. Braille alfabesi ile kabartma yazı yazmak için tablet ve ucu sivri olan bir kalem veya daktilo kullanılmaktadır ve parmak uçları ile okunmaktadır.

Matematik işlemlerini ise (toplama, çıkarma, çarpma, bölme) abaküs adı verilen özel bir hesap cetveli yardımıyla yapmaktadırlar.

GÖRME ÖZÜRLÜ İÇİN EĞİTİM VEREN KURUMLAR HANGİLERİDİR?

Ülkemizde doğuştan ya da küçük yaşta kör olanlar için 15 adet ilköğretim Körler Okulu bulunmaktadır. Körler, lise ve üniversite eğitimini görenlerle birlikte aynı okullarda almaktadır. Ayrıca ilköğretim kurumlarında eğitim almamış körler veya sonradan kör olanlar için Ankara ve İstanbul'da temel ve mesleki eğitim veren Rehabilitasyon Merkezleri vardır.

GÖRME ÖZÜRLÜLER HANGİ İŞLERDE ÇALIŞABİLİRLER?

Görmeyenler, bu görebilenler için de geçerli, birçok işi yapabilir hale gelmek için eğitime gereksinim duyarlar. Bazı durumlarda, daha fazla eğitime gereksinim duyabilirler ve bu eğitim her bireyin gereksinimine uygun bir biçimde olmak durumundadır. Örneğin, dokümanların Braille (kabartma yazı) çıktısının alınması ya da dinlenebilir hale getirilmesi gerekebilir. Koşulların görme özürlünün gereksinimlerine uygun hale getirilmesi için, iş ortamında da değişiklikler yapılabilir. Örneğin, ışıktan maksimum verim alabilmek için görme bozukluğu olan kişinin çalışma masasının yeri değiştirilebilir.

Görmeyenler, görebilen iş arkadaşları ile aynı işleri yapabilmek için, özel ekipmanlara gereksinim duyabilirler.

Bu, kalın uçlu ve koyu yazan bir kalem, bilgisayar ekranındaki bilgiyi Braille alfabesine dönüştüren bir aparat ya da görme özürlünün bilgisayar kullanmasını sağlayan yazılım/donanım olabilir.

Geçmişte, görmeyenler, görenlerin onlar için uygun bulduğu bazı işlere kanalize edilmişlerdir. Bunlar, dilencilik dahil çok basit işleri içermekteydi.

Günümüzde, görmeyenler, doğru eğitim, destek ve yardım sağlandığında, birçok işi yapabilmektedir. Örneğin avukat, öğretmen, psikolog, masör, santral operatörü, bilgisayar operatörü gibi. Bir işin görmeyen birey tarafından yapılabilirliği (bireyin ne kadar gördüğü, aldığı eğitim, ekipman ve destek, işin bireyin gereksinimlerine göre adapte edilip edilemeyeceği ve söz konusu kişinin o işi yapmayı isteyip istemediği gibi) birçok etkene bağlıdır. Sonuçta, yaşam sorunlar ve çözümlerini içerir ve bu görenler için de geçerlidir.

GÖRME ÖZÜRLÜ KENDİSİNE NASIL DAVRANILMASINI İSTER?

* Yürürken siz onun koluna değil o sizin kolunuza girmelidir. Yükselti ve çukurları hissedebilmesi için sizden bir adım geride yürümesi gerekir.

* Ona ismiyle hitap ediniz, aksi takdirde kiminle konuştuğunuzu anlamayabilir.

* Konuşurken görmek veya kör gibi kelimeleri kullanmaktan çekinmeyiniz. İsterseniz sizinle körlük hakkında konuşabilir. Sizin olduğu gibi onunda ilgi duyduğu birçok konu vardır.

* Size yol veya yön sorarsa sözcüklerle kesin ve anlaşılır biçimde anlatınız. İşaretlerle anlatmanın yararı yoktur.

* Duraklarda hangi aracın geldiğini söyleyerek yardımcı olabilirsiniz.

* Konuğunuz ise ona banyoyu, lavaboyu, pencereyi ve ışık anahtarlarının yerini gösteriniz.

* Odanın, aracın kapılarını yarı açık bırakmayınız, onun için tehlikeli olur.

* Birlikte olduğunuz yemeklerde ona masa üzerindeki yiyecek ve eşyaların konumunu ayrıntılı olarak anlatınız.

* Ne istediğini yanındaki kişiye sormayın. Kendisine sorun. Örneğin, "çayına kaç şeker alır" gibi.

Sevgili dostlar sizlerden bazı ricalarım var.

* Çocuklarınızı 1 yaşına kadar mutlaka göz kontrolünden geçiriniz.

* Her yıl en az bir kere göz tansiyonunuzu ölçtürünüz.

* Şeker hastalığının gözünüze verebileceği zararları unutmayınız.

*Çevrenizdeki körlerin de (doğuştan veya sonradan olanların) eğitim alacakları okulların ve rehabilitasyon merkezlerinin olduğunu anımsayınız.

Geri Dön


İçeriğe geri dön | Ana menuya dön