Özel İnsanlar



Geri Dön

Engelli Doktorlar Kabul Görüyor
Çeviri: Ece Erdat Çekerek (21 Aralık 2009 Pazartesi)

Tıp Fakültelerindeki Başarılı Engelli Öğrencilerin Sayısı Giderek artıyor

New York Times'tan Linda Villarosa'nın Haberi 4.sınıf tıp öğrencisi Jeffrey Lowler hastalarının şikâyetlerini dinliyor. Hastalarını muayene ederken en ufak bir yara izini, bir şişkinliği fark ettiğinde tüm dikkatini ellerine vererek parmak uçlarıyla tüm deriyi, dokuyu ve kemiği inceliyor. Hastalarının nabzını öğrenmek için ya konuşan-sesli bir cihaz kullanıyor ya da yanındaki hemşireden, başka bir tıp öğrencisinden bilgi alıyor. Lawler'ın duyma ve dokunma duyuları bir hayli gelişmiş çünkü hastalarının gözlerinin içine ya da yaralarına iyileşmiş mi diye bakamıyor. Bir termometrenin üzerindeki sayıları okuyamıyor.

Görmesi 20 yıl önce retinitis pigmentosa isimli bir hastalık yüzünden yavaş yavaş azalmaya başladı. Şu anda 43 yaşında olan Lawler, 1993 yılında kanunen kör kabul edildi. Buna rağmen tıp fakültesinin sınavlarına yanında bir okuyucu ve yazıcıyla girdi ve Kaliforniya Pomona'daki Western Üniversitesi Tıp Fakültesine kabul edildi. Önümüzdeki Haziran'da sınıf birincisi olarak mezun olacak ve mezuniyetinden sonra fiziksel tıp ve iyileştirme alanında çalışmayı planlıyor. Lawler nerdeyse her zaman rehber köpeği Burke ile birlikte. "İnsan vücudu beni inanılmaz büyülüyor ama benim bir doktor olarak en büyük avantajım hasta iletişimi." Diyor ve devam ediyor " Evet benim tıp bilgim çok iyi ama aynı zamanda hastalarımla empatide kuruyorum. Çünkü bende hasta rolünü tecrübe ettim, beni hiç dinlemeyen veya asla çocuk sahibi olmayı düşünmüyorsun değil mi diye soran doktorlar tarafından tedavi edildim. Bu yüzden kendi hastalarıma zaman ayırmak için özen gösteriyorum, onları gerçekten dinliyor ve etraflıca açıklıyorum."

Geçmişte engelli öğrenciler tıp fakültelerine nadiren kabul ediliyordu ve kabul edilenlerden de çok azı mezun oluyordu. Ama şimdi Lawler tıp fakültelerine giren çok sayıdaki engelli öğrenciden biri. Maalesef kaç öğrencinin tıp fakültelerine başvurduğunu veya bu öğrencilerden kaçının mezun olup çalışmaya başladığını gösteren bir istatistik yok. Uzmanlar 1990 Engelli Amerikalılar Yasası'nın tüm öğrencilere her seviyede eğitimin yolunu açtığını, tıp fakültelerine şu anki yoğun başvurunun bu yasa sayesinde olduğunu bildiriyorlar. "Geçtiğimiz yıllarda engelli öğrencilerin okula gitmesi, diploma alması ve mezun olması için kapılar açıldı. Ve şu anda lisans düzeyinde eğitim alan birçok engelli öğrencimiz var." diyor Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi Özgür İrade Merkezi Proje Koordinatörü Martha Smith. Amerikan Eğitim Konseyinin yaptığı bir araştırmaya göre tam zamanlı üniversite 1.sınıf engelli öğrencilerinin sayısı 1988'deki % 7 ye göre son yıllarda % 11 arttı.

Tutumlar Yavaş Değişir Martha Smith ve meslektaşları, son üç yıl içinde 25 tane tıp okulunun öğretim üyelerini ve çalışanlarını hastaların güvenliğini ve tıbbi standartları feda etmeden engelli öğrencileri nasıl yerleştirecekleri konusunda eğitti. Western Üniversite'si Engel Sorunları ve Sağlıkçılar Merkezi yöneticisi Brenda Premo şöyle diyor, "Buraya ilk geldiğimde bir tıp okulunda kör veya sağır olmak o kadar onlara uzaktı ki neden bahsettiğimi kimse anlamıyordu. Artık engelli öğrencilerden ayda birkaç telefon alıyorum ve bana sağlıkla ilgili bir meslek seçmek istediklerini hatta bazıları doktor olmak istediklerini söylüyor. Doktor Lisa İ.İezzoni ise 1980'lerde Harvard Tıp Fakültesine girdiğinden beri birçok şeyin değiştiğini söylüyor. "Yürüyemediğinizde: Kronik Durumu Olan Yetişkinlerin Mobilite Problemleri" isimli yeni kitabında daha tıp fakültesinin ilk zamanlarında başlayan kendi MS hastalığıyla olan mücadelesini anlatıyor.1984'te mezun olan İezzoni, uzmanlığını yapmaktansa kendini araştırmaya adamıştır ve şu anda Harvard'da öğretim üyeliği yapmaktadır. "Harvard'daki üst düzey bir yönetici bana ülkede zaten çok fazla doktor olduğunu bir de engelli öğrencilerin tıp eğitimi almalarını sağlamakla uğraşamayacaklarını söyledi.

"İezzoni şu anda 49 yaşındadır ve motorlu bir skutır kullanmaktadır."Bir doktor olduğum için pişman değilim ama bir noktada anladım ki hem vücudumla savaştım hem de doktor olmak için savaştım" Her ne kadar engelli öğrenciler daha çok kabul edilse de, yasalar değişse de tutumların özellikle tıp alanında değişmesi zor olabilir." 1969'dan 1995'e kadar uzmanlık yapmış olan Doktor Julie Madorsky ise " engellilik hakkında en az bilgisi olan ve kendilerini en rahatsız hissedenler doktorlardır" diyor. Dr.Julie Madorsky çocuk felci geçirmiştir ve "Acil Servis" dizisindeki bastonla yürüyen Doktor Kerry Weawer karakterine ilham vermiştir. Madorsky şöyle devam ediyor, " Biz ve onlar diye bir ayrım var. Fiziksel engeli olan birinin tıpa girmesi halk tarafından beklenmeyen bir şey. Çünkü doktor sağlıklı ve mükemmel olandır, hasta ise olmayan." Alandaki bazı insanlar ise fiziksel engeli olan birinin tıp fakültesinin klinik gereklerine cevap veremeyeceğini bu yüzden de özel bir muamele ile mezun olabileceklerini düşünüyor. Oysaki tıp fakültelerine kabul ve mezuniyet için bu yönde ulusal bir kıstas bulunmamaktadır ve 126 tıp fakültesi de kendi mezuniyet biçimini, gerekliliklerini oluşturmaktan kendisi sorumludur.

Washington Amerikan Tıp Üniversiteleri Derneği Öğrenci İşleri ve Programları başkan yardımcısı Dr. Robert Sabalis bunun çok hassas bir konu olduğunu belirtiyor. Organizasyon en kısa zamanda engelli tıp öğrencilerinin yasal gereksinimleri hakkında yenilenmiş bir açıklama hazırlamayı planlıyor.

Sabalis ayrıca bazı tıp okullarının bir öğrencinin fiziksel beceriler için üçüncü bir kişiye güvenemeyeceğini ona sırtını dayayamayacağını söylerken bazıları buna inanmıyor diyor. Engelli öğrencilerin savunucuları da bazı tıp okullarının engelli öğrencilere engel çıkaran standartlarının köhneleşmiş olduğunu söylüyor. Engelliler Merkezi'nden bir yönetici ise birçok okulun standartlarının çok yüksek olduğunu -örneğin tüm doktorlar mükemmel görmeli, mükemmel duymalı gibi- ve eğer bu standartlar takip edilmeye kalkılırsa kimsenin mezun olamayacağını söylüyor. Engelliler mevzuatı başka baskılar altında da kalabilirdi. Örneğin engelli tıp öğrencilerinin ve doktorları için yasaya aykırı davranış, kasten veya kasıtsız olarak yapılan ihmal gibi konularda yüksek bir riskte olup olmadığıyla ilgili bugüne kadar hiçbir çalışma yapılmadı. Amerikan Doktor Sigortalama şirketinin verilerine göre, engelli olan ve olmayan doktorlar arasında tıbbi yükümlülük poliçesinin imzalanması hakkında farklı bir uygulama yoktur.

Çok büyük sigorta şirketlerinden birinin yardımcı başkanı Frank O'Neil sigortalama işlemlerinin engellilere karşı görmemezlikten gelme, umursamama tutumunda söylüyor. Lawler ise görmediği için bir tıp fakültesi öğrencisinin yükümlülüklerinden biri olan cerrahi rotasyona katılabilmek için çok zorlandığını söylüyor."Benim ameliyathanede operasyonda olmam çok büyük bir olay haline geldi" diye ekliyor. " Eğitimin üçüncü yılında tıp öğrencisi ameliyat esnasında sadece müdahale yapılan yeri açık tutmak için kullanılan retraktörü tutar. Ama bunu yapabilmem için bir yer bulmam benim için çok zor oldu. Sonunda bir ameliyata kabul edildim ve tahmin edilmeyecek şekilde işime dikkatimi verdim.

Çünkü bunu yaparken mikroskop altında olduğumu hissettim, tüm gözler benim üzerimdeydi ve elime yüzüme bulaştırmak istemedim. Lawler aynı zamanda kendisi de kör olan 27 yıldır San Fransisko'da tıbbi rehabilitasyon alanında çalışmış ve Haziran ayında emekli olacak Dr.Stanley Yarnell tarafından yetiştirilmiş. 55 yaşındaki Yarnell görmesini 1969'da tekrarlayan optic neuritis sebebiyle kaybetmeye başlamış. Dr. Yarnel, tıbbın bilişsel bir süreç olduğunu söylüyor. "Göremediğimde ihtiyacım olan bir bilgiyi hemşireden hatta hastadan alabiliyordum. Görmenize gerek kalmadan bilgi almanın yüksek teknolojiye ihtiyaç duymadan da yolları var. Elimi hastamın omzuna ya da sırtına koyduğum zaman ve birlikte yürüdüğümüzde topallamasının sebebi hakkında gayet iyi bir bilgi edinebiliyorum. Bu görmeyi gerektirmiyor." Diye ekliyor Dr.Yarnel.

Sigorta kapsamı ile ilgili olarak ise şöyle diyor, "Şirket benim kör olduğumu biliyordu, ancak engelli olmayan doktorlarla aramda bir ayrım gözetmeleri gerekmiyordu." Pensilvanya Üniversitesi'nden rehabilitasyon hekimi Dr. Margaret Stineman'ın doğuştan iskelet sisteminde bir deformasyon vardı. Akciğerleri tam kapasite çalışmıyordu ve gözlerini hareket ettiren kasları olmadan doğmuştu. Şu anda nörolojik yaralanmaları olan hastaların rehabilitasyonuyla ilgili çalışıyor. "Aklımın ve yaratıcılığımın değer verildiği yerlerde çalışmayı seçiyorum çünkü bu iki şey benim sahip olduğum iki belirgin yetenek" diyor Stineman.

Kariyerin başlangıcında bazı danışmanlarının tıp okuluna gitmek istemesiyle ilgili olarak endişeleri olduğunu belirtiyor. Ancak bugüne kadar onun engellerinden hiçbir hastası rahatsız olmamış." Travma servisinde çalışıyorum ve engelli yaşayan biri olarak hastalarıma tecrübe ettikleri fiziksel problemlerin üstesinden nasıl gelebilecekleri hakkında onlara yardımcı olabiliyorum. Benim yaşam tecrübelerimi onlara sunmam onlar tarafından saygıyla karşılanıyor."

Geri Dön


İçeriğe geri dön | Ana menuya dön